01.12.2025
Okuma Süresi: 8 Dakika
Makroekonomi ve Küresel Piyasalar
Geride bıraktığımız haftada, Fed üyelerinden gelen güvercin tondaki mesajlar ve Rusya-Ukrayna hattındaki barış sürecine ilişkin olumlu haber akışı, önceki haftaki satış baskısını tersine çevirerek küresel risk iştahını yeniden güçlendirdi. Hisse senedi endeksleri kayıplarını telafi ederken, tahvil getirilerindeki gerileme ve dolar endeksindeki zayıflama altın fiyatlarını yukarı taşıdı. Önümüzdeki hafta yurt dışında ABD’de İmalat PMI, ISM imalat ve hizmet endeksleri, ADP istihdam değişimi, sanayi üretimi, PCE enflasyonu verileri izlenecek.
New York Fed Başkanı John Williams’ın kısa vadede yeni bir faiz indiriminin gündeme gelebileceğini belirtmesi sonrası, San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ve Fed Guvernörü Christopher Waller’ın da istihdam tarafındaki kırılganlık riskine vurgu yaparak faiz indirimine sıcak bakan açıklamaları, aralık toplantısına ilişkin fiyatlamayı hızlı şekilde değiştirdi. Fed üyelerinin “istihdamdaki ani bozulma, enflasyonun tekrar hızlanmasından daha zor yönetilir” vurgusu, komite içinde öncelik dengesinin kademeli biçimde büyüme ve işgücü piyasasına kaydığı algısını güçlendiriyor.
Makro veri tarafında, hükümetin yeniden açılmasıyla birlikte açıklanan ÜFE verisi eylülde aylık %0,3 artışla beklentiye paralel gelirken, perakende satışlarda tahminlerin altında kalan performans, dayanıklı mal siparişlerindeki yavaşlamanın ekonomik faaliyetin yıl sonuna girerken momentum kaybettiğini gösteriyor. Conference Board tüketici güven endeksinin kasımda 88,7’ye gerilemesi ve beklenti endeksinin resesyon eşiği kabul edilen 80 seviyesinin altında kalmaya devam etmesi, hane halkı algısında hem işgücü piyasasına hem genel koşullara yönelik belirgin bozulmaya işaret ediyor.
Diğer yandan, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in Fed başkanlığı için birkaç güçlü aday üzerinde çalışıldığını ve yeni başkanın Noel öncesinde açıklanabileceğini ifade etmesi, önümüzdeki dönemde para politikasının sadece makro verilerle değil, atama süreciyle de birlikte fiyatlanacağı bir döneme girdiğini gösteriyor.
Fed söyleminde belirginleşen gevşeme sinyalleri ve jeopolitik taraftaki iyileşme ile birlikte küresel hisse senedi piyasalarında önceki haftaki kayıplar büyük ölçüde telafi edildi. S&P 500 ve Nasdaq endeksleri son dört işlem gününde aralıksız yükselişle haftayı sırasıyla yaklaşık %3,7 ve %4,9 artıda tamamladı. Küçük ve orta ölçekli hisselerin endekslere eşlik etmesi, risk alma isteğinin geniş tabanlı olduğuna işaret eden bir diğer unsur olarak öne çıkmaktadır.
Tahvil faizlerindeki düşüşle eş zamanlı olarak dolar endeksi (DXY) hafif değer kaybederek 99,5–99,7 bandına çekilirken, Euro/dolar paritesi 1,16 seviyesine doğru yukarı hareket etti. Doların görece zayıflaması ve Fed fiyatlamasındaki yumuşama, emtia cephesinde özellikle altını destekledi. Ons altın, önceki hafta dar bantta 4.040–4.080$ aralığında dalgalandıktan sonra bu hafta yaklaşık %4 civarında yükselerek 4.200$ üzeri seviyelere yerleşti. Enerji tarafında ise petrol fiyatları, hem küresel büyüme beklentilerindeki sınırlı aşağı revizyonlar hem de jeopolitik risk algısındaki görece yumuşama nedeniyle dalgalı ancak yönsüz bir seyir izliyor.
Kripto Para Piyasası Görünümü
Grafik 1 - BTC/USDT (4 Saatlik Ölçek)
Kaynak: Tradingview
Grafik 2 - 1 Aylık Spot BTC ETF NET Flow
(hhttps://studio.glassnode.com/)
Bitcoin, küresel risk iştahındaki artışın desteğiyle geçtiğimiz hafta toparlanma aşamasına girdi ve 88.000 seviyesinden başlayan yatay hareketini 90.000 seviyesi üzerine taşıyarak haftanın beş gününü dar bir bantta tamamladı. Bu süreçte göstergelerde de normalleşme görüldü; CVD tarafında satış baskısı zayıflarken, ABD Premium verisi dengelendi ve spot ETF akımlarında sınırlı da olsa pozitif girişler kaydedildi.
Hafta açılışı ise daha sert bir fiyatlamaya sahne oldu. Japonya’dan gelen faiz artışı mesajlarının tetiklediği satış dalgası Bitcoin’i hızla 85.000 seviyelerine kadar çekti. Fiyatın kısa vadeli bir destek bölgesinde tutunması satış baskısını geçici olarak yavaşlatsa da görünüm henüz net şekilde pozitife dönmüş değil. Teknik tarafta 90.000 seviyesinin yeniden kazanılması kısa vadeli güçlenme adına ilk eşik olurken, 93.500 seviyesindeki yıllık açılış bölgesinin aşılması mevcut zayıf yapının kırıldığını gösterecektir. Buna karşılık değer kaybının sürmesi halinde 75.000 seviyesi majör destek konumundadır.
Spot Bitcoin ETF’lerinde ise geçtiğimiz hafta 70,8 milyon dolar ile sınırlı bir pozitif giriş gerçekleşti.
Grafik 3 - ETH/USDT (4 Saatlik Ölçek)
Kaynak: Tradingview
Grafik 4 - 1 Aylık Spot ETH ETF NET Flow
(https://studio.glassnode.com)
Ethereum da geçen hafta artan risk iştahı ile birlikte 3.000 seviyesini kazanarak toparlanma denemesi yaptı; ancak 3.102 seviyesinde bulunan kritik dönüşüm bölgesinden gelen tepki fiyatı baskıladı. Bu sabah yaşanan satışlarla birlikte 3.000 seviyesinin yeniden kaybedilmesi, fiyatı 2.800 bandına çekmiştir. Ara destek bölgelerinde sınırlı talep bulunsa da geniş zaman dilimindeki en önemli destek hâlâ 2.500 seviyesidir.
Pozitif yapıya dönüş için fiyatın önce 3.000 seviyesini, ardından Bitcoin’e paralel şekilde yıllık açılış bölgesi olan 3.337 seviyesini kazanması gerekir. Bu seviyelerin üzerinde oluşacak bir yapı, baskının azaldığı ve trendin güçlenmeye başladığına yönelik ilk işaret olacaktır.
Spot Ethereum ETF’lerinde ise son beş işlem gününde devam eden pozitif girişler haftayı toplamda 312 milyon dolar varlık girişi ile tamamlamıştır.
Haftanın Öne Çıkan Haberleri
Bolivya, Kripto ve Stablecoin’leri Resmi Finansal Sisteme Entegre Ediyor
Bolivya Ekonomi Bakanı Jose Gabriel Espinoza, ülkenin ekonomiyi modernleştirme planı kapsamında kripto paralar ve stablecoin’lerin finansal sisteme entegre edileceğini, bankaların müşterileri adına kripto saklayabileceğini ve dijital varlıkların tasarruf hesapları, kredi ürünleri ve kredilerde kullanılabileceğini açıkladı. Yüksek enflasyon ve sıkı döviz kontrolleri nedeniyle halkın giderek daha fazla USDT gibi dolar sabitli stablecoin’lere yöneldiği ülkede, bazı şirketler fiyatlamayı doğrudan stablecoin cinsinden yaparken, devlet enerji şirketi YPFB de enerji ithalat ödemelerinde kripto kullanımına yönelik altyapı hazırlıyor.
Tether’ın Altın Hamlesi: USDT Rezervlerinde Fiziki Külçe Dönemi
USDT ihraççısı Tether, 8,7 milyar dolar değerinde fiziki altın biriktirerek bağımsız finans sektöründeki en büyük özel altın sahiplerinden biri haline gelirken, 2024 başından bu yana hazinesini Hazine tahvili ağırlıklı yapıdan kademeli olarak emtia teminatlı bir modele kaydırıyor. Yüksek enflasyon, faiz belirsizliği ve jeopolitik risk ortamında şirket, altını hem işlemsel bir koruma aracı hem de uzun vadeli güven unsuru olarak konumlandırarak stablecoin rezerv felsefesinde kısmen “emtia destekli” bir döneme işaret ediyor. Bu strateji, İsviçre kasalarında tutulan fiziki külçelere dayanan XAU₮ token’ını da güçlendirirken, rezervlerin niteliğine dair anlatıyı destekliyor; ancak altın varlıklarının konumu, bağımsız denetimi ve ayrıntılı sertifikasyonuna ilişkin sınırlı şeffaflık eleştirileri sürüyor.
Metaplanet, Bitcoin Teminatlı 130 Milyon USDT Yeni Krediyle Alımları Artırıyor
Tokyo Borsası’nda işlem gören Metaplanet, Bitcoin varlıklarını teminat göstererek 130 milyon USDT tutarında yeni kredi kullandığını ve kaynağın ek BTC alımlarında değerlendirileceğini açıkladı; böylece 500 milyon USDT’lik Bitcoin teminatlı kredi limitinden kullanılan toplam tutar 230 milyon USDT’ye ulaştı. Şirket, yaklaşık 30.823 BTC (yaklaşık 2,7 milyar USDT) tuttuğunu, bu borçlanmanın ise Bitcoin opsiyonlarından prim geliri elde etmeyi hedefleyen “Bitcoin Income Generation” faaliyetlerinde kullanılacağını belirtti.
BitMine, Ethereum Birikimini Artırırken 2026 İçin Yüksek Fiyat Senaryosunu Koruyor
Kurumsal Ethereum hazinesiyle öne çıkan BitMine Immersion Technologies’in, Arkham verilerine göre perşembe günü yaklaşık 44,3 milyon dolar tutarında 14.618 ETH alımı gerçekleştirdiği ve böylece resmi açıklamalara göre 3,6 milyon adedin üzerinde, toplam arzın yaklaşık %3’üne denk gelen ETH pozisyonunu daha da büyüttüğü bildiriliyor. Şirket, orta vadede toplam arzın %5’ine ulaşma hedefini korurken, Yönetim Kurulu Başkanı Tom Lee son röportajlarında Ethereum’un mevcut düzeltme sürecinde 2.500 dolar civarında taban oluşturabileceğini ve 2026 Ocak ayı sonuna kadar 7.000–9.000 dolar aralığının mümkün olduğunu dile getiriyor.
Güney Kore’de Upbit Saldırısında Lazarus Şüphesi Güçleniyor
Güney Koreli yetkililer, ülkenin en büyük kripto borsası Upbit’ten yaklaşık 44,5 milyar won (30,4 milyon USDT) tutarında kripto varlığın çalındığı son siber saldırının ardında Kuzey Kore bağlantılı Lazarus grubunun olabileceğini değerlendirirken, 2019’daki 342.000 ETH’lik Upbit saldırısıyla benzer yöntemlerin kullanılması şüpheleri artırdı. Upbit, Solana tabanlı varlıklarda anormal çıkışları tespit etmesinin ardından para yatırma-çekme işlemlerini durdurduğunu ve zararı ilk açıklanan 54 milyar wonden 44,5 milyar wona revize ettiğini belirtirken, yetkililer yönetici hesaplarının ele geçirilmesi veya taklit edilmesi ihtimali üzerinde duruyor; onchain veriler ise saldırganla ilişkilendirilen cüzdanların çalınan fonları USDC’ye çevirerek Ethereum ağına köprülediğini gösteriyor.
Avustralya, Kripto Platformlarını Finansal Lisans Rejimine Çeken Düzenleme Tasarısını Meclise Sundu
Avustralya Hazinesi, dijital varlık hizmet sağlayıcılarını ülkenin finansal hizmetler rejimine dâhil etmeyi amaçlayan “Corporations Amendment (Digital Assets Framework) Bill 2025” tasarısını parlamentoya sunarak kripto platformları için lisans zorunluluğu yolunda önemli bir adım attı. Tasarı, kripto borsaları ve tokenizasyon temelli saklama platformlarının Avustralya Finansal Hizmetler Lisansı (AFSL) almasını öngörürken, bu kurumların müşteri varlıklarının saklanmasına ilişkin şeffaf açıklamalar yapmasını, güçlü yönetişim ve risk kontrolleri kurmasını, yanıltıcı davranışlardan kaçınmasını ve etkin bir uyuşmazlık çözüm ile tazmin mekanizması işletmesini şart koşuyor. Mevcut durumda yalnızca AML ve KYC yükümlülüklerine tabi olan sektör için getirilen çerçeve, hem bitcoin ve stablecoin gibi kripto varlıkları hem de menkul kıymet, emlak ve emtia gibi gerçek dünya varlıklarının tokenize edilmiş versiyonlarını kapsarken, belirli bir eşik değerin altında işlem hacmine ve müşteri bakiyesine sahip küçük ölçekli operatörler için muafiyetler içeriyor.
1 Aralık Pazartesi
Stablex Ekonomik Araştırmalar
Ahmet Cengiz
UYARI: İşbu Stablex Haftalık Kripto Piyasalar Raporu
("Rapor"), Stablex Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş. ("Stablex")
tarafından, güvenilir
olduğuna inanılan kaynaklardan elde edilen bilgi ve veriler kullanılarak
hazırlanmıştır. Stablex, Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ("Ak Yatırım")
iştiraki olup, Ak Yatırım'ın işbu raporla ilgisi olmadığı gibi herhangi
bir
kripto varlık ile de ilgisi bulunmamaktadır.
Rapor'da yer alan ifadeler, hiçbir şekilde veya suretle alış veya satış
teklifi olarak değerlendirilmemelidir. Stablex, bu bilgilerin doğru,
eksiksiz ve değişmez olduğunu garanti etmemektedir. Bu sebeple,
okuyucuların, bu raporlardan elde edilen bilgilere dayanarak hareket
etmeden önce, bilgilerin doğruluğunu teyit ettirmeleri önerilir ve bu
bilgilere dayanılarak aldıkları kararlarda sorumluluk kendilerine
aittir.
Bilgilerin eksikliği ve yanlışlığından Stablex hiçbir şekilde sorumlu
tutulamaz. Ayrıca, Stablex'in tüm çalışanları ve danışmanlarının,
herhangi
bir şekilde bilgiler dolayısıyla ortaya çıkabilecek, doğrudan veya
dolaylı
zararlarla ilgili herhangi bir sorumluluğu yoktur. Burada yer alan
bilgiler
ve yorumlar bir yatırım tavsiyesi, yatırım aracının alım-satım önerisi
ya
da getiri vaadi değildir ve yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında yer
almamaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar
tarafından
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel
sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel
niteliktedir.
Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun
olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İlaveten, Stablex, raporların internet üzerinden e-mail yoluyla alınması
durumunda virüs, hatalı gönderim veya diğer herhangi bir teknik sebepten
dolayı alıcının donanımına veya yazılımına gelebilecek herhangi bir
zarardan dolayı sorumlu tutulamaz.