04.08.2025
Okuma Süresi: 8 Dakika
Fed’in Sabırlı Duruşu ve Ticaret Gelişmeleri Gölgesinde Dalgalı Bir Hafta
Küresel piyasalar geçtiğimiz haftayı, Fed’in faiz kararı, Trump yönetiminin agresif gümrük tarifesi uygulamaları ve ABD-AB arasında varılan yeni ticaret anlaşmasının etkisi altında yön arayışıyla geçirdi. Haftaya, ABD ile Avrupa Birliği'nin geniş kapsamlı ihracat kalemleri için %15 oranında sabit gümrük tarifesi uygulanmasında uzlaşmasıyla pozitif başlayan fiyatlamalar; Avrupa cephesinden gelen "denge kaygısı" açıklamaları ve Fed’in eylül ayına yönelik yönlendirmeden kaçınan tutumuyla birlikte yerini yeniden belirsizlik odaklı riskten kaçışa bıraktı.
Fed, temmuz toplantısında politika faizini %4,25–%4,50 aralığında sabit tutarken, karar 9’a 2 oy çokluğuyla alındı. Bu, 1993’ten bu yana ilk kez birden fazla üyenin karara muhalefet ettiği toplantı olarak kayda geçti. ABD Başkanı Trump’ın “faiz üç puan indirilmeli” yönündeki yoğun baskısına rağmen, Fed Başkanı Powell “Eylül toplantısı için henüz karar verilmedi” diyerek temkinli duruşu sürdürdü. Faiz indirimi yönünde oy kullanan üyeler Bowman ve Waller, enflasyondaki düşüş potansiyeli ve işgücü piyasasında zayıflama beklentisini gerekçe göstererek daha destekleyici bir politika gerektiğini savundu.
Makroekonomik veriler cephesinde, ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde %3,0 büyüme kaydederek beklenti olan %2,6’nın üzerinde bir performans sergilese de büyümenin kompozisyonu sürdürülebilirliğe dair soru işaretleri doğurdu. Net ihracat kalemi dışlandığında zayıf iç talep eğilimi dikkat çekerken, bu durum büyümenin büyük ölçüde geçici dış ticaret kaynaklı olduğunu ve reel ekonomik aktivitede kalıcı bir ivmelenme yaşanmadığını gösteriyor.
İstihdam piyasası da büyüme verilerine paralel şekilde zayıflama sinyalleri verdi. Temmuz ayında tarım dışı istihdam 73 bin kişi artışla 104 binlik piyasa beklentisinin altında kalırken, önceki iki aya ait toplam 258 bin kişilik aşağı yönlü revizyon dikkat çekti. Bu gelişmelerin ardından, piyasada resesyon (durgunluk) endişeleri belirginleşirken, eylül ayında faiz indirimi ihtimali %80 seviyelerine yükseldi. Piyasa fiyatlamaları, 2026 yılı üçüncü çeyreğine kadar yapılacak tüm toplantılarda faiz indirimi beklentisini öne çıkarıyor. Fed’in, istihdamdaki zayıflamayı sınırlamak amacıyla faiz indirimleriyle müdahale etmesi, aynı zamanda resesyon kaygılarını da dengeleyici bir unsur olabilir.
İşsizlik oranı %4,2’ye yükselirken, ortalama saatlik kazançlar aylık bazda %0,3 artışla beklentilere paralel gerçekleşti. Diğer yandan, enflasyon tarafında Fed’in tercih ettiği gösterge olan çekirdek PCE (Personal Consumption Expenditures – Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi) haziran ayında aylık bazda %0,3, yıllık bazda ise %2,8 artış göstererek Fed’in %2’lik hedefinin üzerinde kalmayı sürdürdü.
Jeopolitik ve ticaret cephesinde ABD Başkanı Trump, 69 ülkeyi kapsayan ve ithalat vergilerini %10 ila %41 arasında artıran geniş kapsamlı bir gümrük tarifesi paketini yürürlüğe koydu. Kanada’ya yönelik vergi %25’ten %35’e çıkarılırken, Irak ve Sırbistan’a %35, Laos ve Myanmar’a ise %40’ın üzerinde tarife uygulanacağı bildirildi. Bu adım özellikle Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinden ABD’ye yönelik ihracatı önemli ölçüde maliyetli hâle getirirken, Washington’un "karşılıklılık ilkesi" doğrultusunda dış ticaret açığını azaltma hedefi yeniden ön plana çıktı.
Tüm bu gelişmelerin etkisiyle, haftalık bazda ABD hisse senedi endekslerinden S&P 500 %2,4, Nasdaq %2,2 oranında değer kaybetti. Altın ise güvenli liman talebiyle %0,8 yükseldi.
Kripto Para Piyasası Görünümü
Grafik 1 - BTC/USDT (4 Saatlik Ölçek)
Kaynak: Tradingview
Bitcoin, iki haftayı aşkın süredir devam eden yatay fiyat hareketini, cuma günü küresel gerginliklerin artmasıyla aşağı yönlü kırdı. Artan talepsizlik ve "risk off" (riskten kaçış) eğiliminin etkisiyle, fiyat daha önce oluşturduğu yatay bandın üst sınırı olan 112.000 USDT seviyesini test etti. Zayıflayan görünüm, CVD (Cumulative Volume Delta – toplam (market emir) alış ve satış hacmi farkı) verilerinde artan satış baskısıyla ve ETF yatırımcılarının varlık çıkışlarıyla destekleniyor.
112.000 seviyesinin destek olarak çalışması ve temel tarafta artan faiz indirimi olasılığı ile jeopolitik tansiyonun düşmesi durumunda, fiyatın yeniden 116.000 seviyesine yönelerek yatay banda dönüş yapması mümkün olabilir. Ancak 116.000 seviyesinin test edilip sert satışlarla reddedilmesi, kısa vadede en olumsuz senaryolardan biri olacaktır. Bu durumda, fiyatın 106.000 – 110.000 USDT aralığındaki alıcı bölgesine gerilemesi ve burada tutunmaya çalışması beklenebilir.
116.000 – 110.000 USDT bandında oluşan likidite boşluğunun doldurulması ve fiyatın bir süre bu bölgede yatay seyretmesi (akümülasyon – birikim süreci) de olası senaryolar arasında yer alıyor. Emir defteri verilerine göre, 106.000 – 110.000 USDT destek bölgesinde yaklaşık 650 BTC’lik alış emir yoğunluğu bulunurken; yukarı yönlü direnç bölgesi olarak 124.000 USDT seviyesinde belirgin satış emirleri göze çarpıyor. Kısa vadeli yatırımcıların ortalama maliyeti ise 106.000 seviyesinde yoğunlaşmakta. Bu seviyenin altına inilmesi hâlinde panik satışlarının artmasıyla birlikte fiyat üzerinde daha güçlü bir baskı oluşabilir.
Spot Bitcoin ETF’lerinde geçen hafta olumsuz bir tablo hâkimdi. Cuma günü tek günde 812 milyon dolarlık çıkış yaşanırken, haftalık bazda toplamda 642 milyon dolarlık net çıkış kaydedildi.
Grafik 2 - ETH/USDT (4 Saatlik Ölçek)
Kaynak: Tradingview
Ethereum, son bir ayda 2.400 USDT seviyesinden 3.900 USDT’ye kadar yükselerek yaklaşık %66 değer kazandı. Ancak 4.000 USDT seviyesindeki güçlü direnç bölgesi fiyatın yükselişini sınırlarken, geri çekilme ile birlikte fiyat an itibarıyla yıllık açılış seviyesi olan 3.350 USDT bandında destek bulmuş görünüyor. CVD verilerine göre hâlen güçlü bir alıcı bloğu oluşmamış durumda. Fiyatın 3.550 USDT seviyesi üzerinde kalıcılık sağlaması hâlinde, yeniden 3.700 ve 4.000 USDT seviyelerinin test edilmesi mümkün olabilir. Öte yandan, alım iştahının zayıf kalması hâlinde bu bölgede yatay bir konsolidasyon süreci yaşanması da olası senaryolardan biridir.
Ethereum Spot ETF’leri, Bitcoin’den ayrışarak daha olumlu bir görünüm sergiledi. Cuma günü 151 milyon dolarlık çıkış yaşanmasına karşın, hafta genelinde toplamda 152 milyon dolarlık net giriş kaydedildi.
SEC’den “Project Crypto” Hamlesi: Menkul Kıymet Kuralları Zincir Üzerine Taşınıyor
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), blokzincir tabanlı alım-satım işlemlerini mümkün kılmak amacıyla “Project Crypto” adlı yeni bir düzenleyici girişimi başlattı. SEC Başkanı Paul Atkins’in açıkladığı proje, geleneksel menkul kıymet yasalarının güncellenerek tokenizasyon (varlıkların dijital temsillerinin blokzincir üzerinde ihraç edilmesi) gibi yenilikçi yapılarla uyumlu hale getirilmesini hedefliyor. Atkins, “pazarların aracıya ihtiyaç duymadan işleyebileceği ortamlarda zorunlu aracı mekanizmalar dayatılmamalı” diyerek mevcut regülasyonların çağın gerisinde kaldığını vurguladı. Dijital finans entegrasyonlarını öncelik olarak tanımlayan Atkins, inovatif şirketlerin yurt dışına kaçmasını önlemek için tek tip kurallar yerine verimli bir lisans yapısı oluşturulacağını belirtti.
Beyaz Saray’dan Kripto Regülasyonunda Yol Haritası: Rezerv ve Reform Vurgusu
ABD Başkanı Trump’ın ocak ayında oluşturduğu çalışma grubunun yayımladığı 168 sayfalık kripto raporunda; stablecoin’ler, vergilendirme, spot piyasa düzenlemesi ve stratejik dijital varlık rezervi gibi başlıklarda kapsamlı yasal öneriler sunuldu. Raporda, bireylerin kendi varlıklarını saklama hakkının korunması, CFTC’ye menkul kıymet olmayan dijital varlıkların spot denetim yetkisi verilmesi ve SEC'in özel muafiyet alanları oluşturması çağrısı öne çıkarken; Hazine Bakanlığı bünyesinde, haciz yoluyla edinilen varlıklarla desteklenecek Bitcoin odaklı bir “kripto stoku” kurulması da önerildi. Çalışma grubu, vergi politikasında dijital varlıklara özgü kılavuzların yayımlanması gerektiğini belirtirken, sektörün “altın çağına” geçişi için net yasal çerçeveye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
ABD’de Mortgage Sistemine Kripto Varlık Entegrasyonu Gündemde
Kripto dostu çizgisiyle tanınan Wyoming Senatörü Cynthia Lummis, dijital varlıkların ABD konut finansman sistemine entegrasyonunu hedefleyen “21. Yüzyıl Mortgage Yasası”nı Kongre’ye sundu. Tasarı, Fannie Mae ve Freddie Mac gibi konut finansmanı devlerinin kripto varlıkları, özellikle de blokzincir tabanlı ve kriptografik olarak kayıt altına alınmış dijital varlıkları, mortgage risk değerlendirmelerinde resmi olarak dikkate almalarını zorunlu kılıyor. Ayrıca bireylerin kripto varlıklarını USD’ye çevirmeye zorlanmaması da yasa teklifinin dikkat çeken hükümleri arasında. Lummis, bu girişimin genç Amerikalıların dijital varlıklar üzerinden servet birikimi yapabilmelerini destekleyeceğini vurgularken, Demokratlardan sert itirazlar geldi.
Güney Kore Merkez Bankası'ndan Stablecoin Hamlesi: KRW Tabanlı Dijital Para Girişimleri Hızlanıyor
Güney Kore Merkez Bankası (BOK), kripto piyasalarını daha yakından takip etmek ve won (KRW) tabanlı stablecoin’lere yönelik iç tartışmaları yürütmek amacıyla yeni bir “sanal varlık bölümü” kurduğunu duyurdu. Bu birim, ödeme sistemleri bünyesinde konumlandırılırken, aynı zamanda merkez bankasının dijital para birimi araştırma ekibi de “Dijital Para Ekibi” olarak yeniden adlandırıldı. Bu isim değişikliği, teorik incelemelerden uygulamaya yönelik daha aktif bir pozisyona geçildiğinin sinyali olarak değerlendiriliyor. ABD’de USD destekli stablecoin’lerin siyasi destek bulmasıyla hız kazanan regülasyon yarışı, Güney Kore’de yeni seçilen Devlet Başkanı Lee Jae Myung’un yerel stablecoin girişimlerini destekleme sözü vermesiyle yeni bir boyut kazandı.
Ray Dalio’dan 15% Bitcoin ve Altın Önerisi: “Değer Saklama Araçlarına Dönüş Kaçınılmaz”
Bridgewater Associates’in kurucusu milyarder yatırımcı Ray Dalio, CNBC’de katıldığı yayında, portföy optimizasyonu açısından altın veya Bitcoin gibi uzun vadeli varlıklara %15 oranında yatırım yapılmasını tavsiye etti. “Kendim altına daha fazla ağırlık veriyorum ama karar size kalmış” diyen Dalio, sınırlı miktarda Bitcoin tuttuğunu da belirtti. Artan küresel borç yüküne dikkat çeken Dalio, ABD'nin önümüzdeki yıl yalnızca borç servis edebilmek için 12 trilyon dolarlık hazine tahvili ihraç etmek zorunda kalabileceğini vurguladı. Bitcoin’in para birimi olarak etkinliğine dair temkinli yaklaşımını sürdüren Dalio, yine de kriz ortamında bu varlıkların “etkili bir çeşitlendirici” olarak öne çıktığını ifade etti.
SharpLink, 295 Milyon Dolarlık Yeni Alımla ETH Hazinesini Arttırdı
SharpLink Gaming, hafta sonu gerçekleştirdiği 77.210 ETH’lik (295 milyon dolar) yeni alımla toplam Ethereum varlığını 438.017 adede taşıyarak halka açık şirketler arasında en büyük ETH hazinesine sahip oldu. Şirketin bu birikiminin %95’ten fazlası aktif şekilde stake edilmekte veya likit staking protokollerinde kullanılmakta. Ethereum’un 7/24 çalıştığını vurgulayan SharpLink, geleneksel finansın aksine hafta sonu da işlem yapabilmenin avantajını öne çıkarıyor.
Ether Machine ETH Rezervi Foundation’ı Geride Bıraktı
Kripto odaklı yatırım şirketi The Ether Machine, Ethereum’un 10. yılına denk gelen açıklamasında 15.000 ETH’yi 56,9 milyon USDT karşılığında satın aldığını ve toplam varlığını 334.757 ETH’ye çıkardığını duyurdu. Bu miktar, Ethereum Foundation’ın yaklaşık 234.000 ETH’lik rezervini aşarken, şirketin elindeki 407 milyon USDT’lik nakdin ilerideki ETH alımları için hazır tutulduğu belirtildi. Yılın son çeyreğinde Dynamix Corp ile birleşme sürecini tamamlayarak ETHM koduyla Nasdaq’ta işlem görmeyi planlayan şirket, Ethereum’u yalnızca bir yatırım aracı değil, “yeni internet ekonomisinin temeli” olarak konumlandırdığını vurguladı.
5 Ağustos Salı
7 Ağustos Perşembe
- 14:00 | Birleşik Krallık, Faiz Kararı
Stablex Ekonomik Araştırmalar
Ahmet Cengiz
UYARI: İşbu Stablex Haftalık Kripto Piyasalar Raporu
("Rapor"), Stablex Kripto Varlık Alım Satım Platformu A.Ş. ("Stablex")
tarafından, güvenilir
olduğuna inanılan kaynaklardan elde edilen bilgi ve veriler kullanılarak
hazırlanmıştır. Stablex, Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. ("Ak Yatırım")
iştiraki olup, Ak Yatırım'ın işbu raporla ilgisi olmadığı gibi herhangi
bir
kripto varlık ile de ilgisi bulunmamaktadır.
Rapor'da yer alan ifadeler, hiçbir şekilde veya suretle alış veya satış
teklifi olarak değerlendirilmemelidir. Stablex, bu bilgilerin doğru,
eksiksiz ve değişmez olduğunu garanti etmemektedir. Bu sebeple,
okuyucuların, bu raporlardan elde edilen bilgilere dayanarak hareket
etmeden önce, bilgilerin doğruluğunu teyit ettirmeleri önerilir ve bu
bilgilere dayanılarak aldıkları kararlarda sorumluluk kendilerine
aittir.
Bilgilerin eksikliği ve yanlışlığından Stablex hiçbir şekilde sorumlu
tutulamaz. Ayrıca, Stablex'in tüm çalışanları ve danışmanlarının,
herhangi
bir şekilde bilgiler dolayısıyla ortaya çıkabilecek, doğrudan veya
dolaylı
zararlarla ilgili herhangi bir sorumluluğu yoktur. Burada yer alan
bilgiler
ve yorumlar bir yatırım tavsiyesi, yatırım aracının alım-satım önerisi
ya
da getiri vaadi değildir ve yatırım danışmanlığı hizmeti kapsamında yer
almamaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar
tarafından
kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel
sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel
niteliktedir.
Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun
olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak
yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
İlaveten, Stablex, raporların internet üzerinden e-mail yoluyla alınması
durumunda virüs, hatalı gönderim veya diğer herhangi bir teknik sebepten
dolayı alıcının donanımına veya yazılımına gelebilecek herhangi bir
zarardan dolayı sorumlu tutulamaz.